Dijitalleşmeye bağlı bir çağda yaşıyoruz. Geleneksel iş ortamlarının yerini dijital platformlar aldığından hem işletmelerin hem de bireylerin görünür bir kimlik oluşturması zorlaşıyor. Markalaşma teknikleri artık sadece kartvizitler ve kırtasiye malzemeleriyle sınırlı değil, bunun yerine rekabette saygın bir konum elde etmek için çok şey gerekiyor. Sosyal medya platformları, marka bilinirliği oluşturma kavramında hayati bir rol oynamaktadır ve tüm bu platformlarda logo her zaman görünür olan bir unsurdur. Ancak bir logo tasarlamaya başlamadan önce uymanız gereken bazı temel kurallar vardır.
Bir logo tasarlamadan önce, işletmenin hedefleri hakkında kapsamlı bir araştırma yapmalısınız. Böyle bir yol, bir marka anketi veya keşif çağrısıdır. Oluşturduğunuz marka konsepti, markanın değerlerini ve hedeflerini yansıtmalıdır.
Bir logo tasarlarken ölçeklenebilirlik kavramı önemli bir rol oynar. Logonuzu sosyal medya gönderileri, kartvizitler, posterler ve hatta reklam panoları gibi promosyon ürünlerine ekleyeceksiniz. Bu nedenle logonuzun tüm bu boyutlarda çalışması gerekiyor.
Ölçeklenebilirlik, bir logo tasarımının yanıt verebilirliği kadar önemlidir. Yani logonun farklı boyut ve yönlerde nasıl uyum sağladığı veya değiştiği anlamına gelir. Bu notta, bazı markalar logolarını bile canlandırıyor, bu yüzden logo tasarlanırken de bu akılda tutulabilir.
Bir logonun geleneksel ve dijital markalaşmanın her yönüne uyması için, mümkün olan her formatta iyi görünmesini sağlamalısınız. Bu nedenle, logonuzu hem küçük hem de büyük ölçekli formatlarda test etmeniz ve/veya farklı kullanım senaryoları için logonun birden çok versiyonunu oluşturmanız gerekir.
Bitmiş logonuzun amacı unutulmaz ve markanızın değerlerine, estetiğine bağlı olmak olmalı. Yenilikçi olun ve gerçekten yeni bir şey bulana kadar farklı düşünün. Negatif alan gibi sayısız stille deney yapın ve gerçekten yenilikçi bir şey tasarlayın. Yukarıdakiler gibi tasarım içinde bir hikâye anlatmayı veya öğeleri gizlemeyi düşünün.
Benzersiz bir logoya sahip olmak, görsel olarak karmaşık olması gerektiği anlamına gelmez. Karmaşıklıktan kaçınılması gereken şeydir ve bunun için minimalizm kavramına güvenmeniz gerekir. Fikirlerinizi düzenleyin ve yalnızca logo tasarımınıza sadelik getiren tasarım öğeleri ekleyin veya kaldırın. Şüphe duyduğunuzda, ekstra öğeleri kaldırın.
Minimal bir renk paleti kullanın. Görsel mesajınızı anlamak için fazla kafa karıştırıcı olmayan şekiller, simgeler, yazı tipi stilleri ve semboller seçin. Daha azının daha fazla olduğunu anlayın. Logonuza ne kadar çok öğe eklerseniz, o kadar karmaşık hale gelir.
Bir logoyu güçlü yapan, taşıdığı anlamdır. Bir logo, belirli bir markanın desteklediği mesajı, değerleri ve vizyonu ifade edebilmelidir. Logonun tasarımı benzersiz ve akılda kalıcı olmalı. Basit bir mesajla temel bir konsepte sahip olmalı. Ancak işinizin ne yaptığını tam anlamıyla gösterme tuzağına düşmeyin. Bir araba satıcısıysanız, logonuzda bir araba olması gerekmez.
Kuralları bilen biri, onları çiğneyin. Logolar statik semboller olmak zorunda değildir, markanın hedeflerine ve değerlerine bağlı olduğu sürece adapte olabilir, değişebilir ve olmak istedikleri her şey olabilirler.